Wednesday, April 4, 2012

Takım elbiseli uzaylı

Fosforlu ışıkların dans ettiği bir karanlıkta, denizin 20 bin fersah altında bir sessizlikte, hiç kıpırdamadan durduğunuzu ve yüzünüze serin bir rüzgarın vurduğunu hayal edin. İşte bu Kuzey havasıdır!
Cazı hep sevdim. Son yıllarda daha çok dinliyorum. Kuzey Avrupa cazıysa çok değil bundan birkaç yıl önce keşfettiğimden bu yana, vazgeçilmezlerim arasında.
Dün akşam Southbank’te Tord Gustavsen’i dinlerken, kendi adıma isabetli bir keşif yapmış olmaktan memnundum. Yeniden doğmak gibiydi, adeta bir meditasyondu.
Piyano, saksafon, davul ve kontrbastan oluşan Tord Gustavsen Ensemble, puslu mavi bir ışığın altında başka alemlerden sesleniyordu sanki. Tord Gustavsen olağanüstü güzel başı, siyah takım elbisesinin içinde dengesizce devinen ufak tefek vücuduyla hizmetkarının önünde saygıyla eğilen sadık, mağrur bir uşak gibiydi.
Tutkuluydu. Tutkulu insan salyangoz gibidir. Özsuyuyla tutunur tutunduğu şeye ve onu oradan koparıp almak zordur. O da piyanosuna böylesine bağlıydı. Çekip alsan aniden kabuğunun içine saklanacak ve görünmez olacaktı sanki.
Sanatçının egoist ve arogan olanı makbul olabilir, çoğu da öyle olabilir ama olmayanı bulduğunuzda aradaki farkı çok net anlıyorsunuz. Tord Gustavsen kendini değil siyah Steinway’i devleştirdi gece boyunca. Queen Elisabeth Hall’daki yüzlerce kişi, o çalarken sahnede sadece piyanoyu ve bir ışık hüzmesini görüyorduk. Gecenin sonunda zorla, yutkunarak söylediği kelimelerle teşekkür edip aramızdan ayrıldı ve sanırım her nereden geldiyse oraya, uzayda bir yerlere geri döndü.
*
Tord Gustavsen hakkında bazı bilgiler:
1970 doğumlu, Norveçli bir caz piyanisti, besteci. Oslo’da konservatuar okumuş, ayrıca psikoloji lisans derecesi olan entelektüel bir şahsiyet.  Bitirme tezi “The Dialectical Eroticism of Improvisation” adını taşıyor ve müziği hakkında önemli ipuçları veriyor (merak eden kişisel web sitesi www.tordg.no da bulabilir.)
Tord Gustavsen uzun yıllar Kuzey Avrupa’nın önde gelen caz sanatçılarına eşlik ettikten sonra kendi triosuyla EMC’den 4 şahane albüm çıkardı. 2008 yılında ise yepyeni bir proje yarattı.
18 Mart akşamı Londra’da Soutbank Queen Elisabeth Hall’da bir performansını izleme şansına sahip olduğumuz bu proje, Tord Gustavsen Ensemble adıyla dünya çapında haklı bir ün kazanmış durumda.
Piyanoda Tord Gustavsen, davulda Jarle Vespestad, kontrbasta Mats Eilertsen ve saksafonda Tore Brunborg’dan oluşan topluluğun, 2012’nin yenilerinden biri olan albümü The Well, ismiyle müstesna. Güzel ve şifalı!

Ben sevdim, buyrun siz de biraz dinleyin:

No comments:

Post a Comment